Neler Oldu Neler? – 03

Selam! Oh çektiğim bir Neler Oldu Neler yazısında daha buluştuk 🙂 Bu yazıyı yazarken cidden bir oh çekerek yazıyorum çünkü çok keyifli. Yazarken bir önceki yazıda neler yazdığıma, o zamandan beri neler olduğuna ve nelerin değiştiğine bakıyorum ve bu gerçekten inanılmaz bir keyif veriyor. Hem de blog yazanlar bilir ki her yazı her zaman yazılmaz. Bazı yazı aralarına güzel bir es oluyor benim için. Gerçekten bloguma çok yakıştığını düşündüğüm bir yapısı var bu serinin. Evet hiçbiriniz neler olduğuyla ilgilenmiyorsunuz belki ama yazması inanın çok keyifli 😀

Bu yazının ilk versiyonunu 28 Eylül 2021’de yazmışım. O yazıya da “buradan” ulaşabilirsiniz. Bu yazıyı yazarken taşınmamızdan, at gibi gidip it gibi gelen bir arkadaşımdan, evde çıkan  yangından, vırttan zırttan bahsetmişim. İkincisinde (burada) ise at gibi gidip it gibi gelen o arkadaşımla aramızın tekrar açıldığından, başka bir arkadaşımın evlendiğinden, girdiğim yeni ortamdan, karamsar aşk görüşümden vs. bahsetmişim. Şimdi ufak güncellemeler vakti 🙂

Tekrar Sosyal Çevremden Başlayalım O Zaman 

Kahkaha atılası bir şekilde yine sosyal kısmına ite dönen arkadaşımdan bahsederek başlıyorum 😀 Artık atı iti kalmadı direkt değersiz bir insan olan ve arkadaşlık yaptığıma şaşırdığım enteresan bir çar diyebilirim. Bu sefer giderken yanında çok şey götürdü. Yani bir meleği şeytanlaştırmasına takılmazsak onu herkesten ve her şeyden koparması yeterli bir durum sanırım.

Geçen seferki yazıda hala sevgim duruyordu fakat artık gerçekten tiksiniyorum diyebilirim. Önceki yazıdan sonra karşılaştığım onlarca ilişki arasındaki gerçekten en toksik ve tiksinç olanı tekrar alevlendi ve gerçekten betimlememe yakışır şeyler yaşandıktan sonra nihayet kafam rahatladı da kurtuldum.

Girdiğim o değişik elemanın bulunduğu ortamdan bahsedecek olursam da şuan şükür dediğim bir durumda diyebilirim. Gereksiz detay olmadan sadece birkaç kişiyle arkadaşlığımı dostluğumu sürdürüyorum. O ortamdan kazandığım başka birkaç kişiyle beraber dallanıp budaklanan arkadaşlıklar ilişkisine sahibim. Kafam rahat dediğim gibi toksik çarlar yok, huzur var.

Güzel Şeylerin Olduğu Bir Aşk’tan Bahsedelim Biraz da

Geçen sefer demiştim ya hani gönlümde olmasını istediğim biri var diye. İşte o kadın şimdi hayatımda ve hatta hayatımın ta kendisi. O aralar emek veremedim ama emeğe ihtiyaç olduğunu, zamanla yapabileceğimi söylemiştim. Oldu. Her şey o kadar güzel oldu ki geldiği noktayı ben bile hayal edemezdim.

Artık beraber hayal kurabildiğim, sevilmeyi öğrendiğim, tüm sevgim ve sabrımla bir ömrü geçirmeyi istediğim, bu isteğime karşılık veren bir kadınla beraberim.

Bunları sayarken cümlelerin içinde basitçe geçmiş birkaç kelime gibi gözüküyor olabilir ama o kadar değerli ki aslında nasıl tarif edebilirim bilmiyorum.

Gerçekten sevilmeyi öğrendim. Bir kadının aşkını meğer ilk kez tadıyormuşum. Bunu gördüm. Gerçek aşkı gördüm. Gerisinin ne kadar teferruat olduğunu gördüm. Her şeyin üstesinden sırt sırta verip gelebileceğim bir kadın gördüm. Güçlü bir kadın. Aşkı diğer her şeyin önüne koyabilen bir kadın. Ve ben bu kadını kaybetmemek için her şeyi yapacağım. Seni Seviyorum En Büyük Hazinem ♥

Olumlu mu? diye sormayı da ihmal etmeyelim

Oldukça olumlu. Olumludan çok daha fazlası. Bu yıl koyduğum hedeflerin bir kısmına ulaştım, bazı konularda kendimi geliştirdim, bazı yeniliklerle hayatıma renk kattım, bir şeyler denemeye başladım, yaşam standartlarımı yükselttim. Daha ne olabilir ki? Her açıdan güzel bir süreç geçirmişken olumsuz gelecek bir şey göremiyorum.

Ayrıca bu süreçte çok kıymetli iki dostumun düğünü için, kardeşimin doğum günü için ve değerli sevgilim için şehir dışına çıktım. Bol tatilli bir süreç de oldu diyebiliriz yani 🙂 Bol tatil, bol verimli vakit, bolca kişisel gelişim, bolca aşk bolca sevgi bolca yüklerden kurtulma bolca insanların gerçek yüzünü görme vesaire derken olumlu oğlu olumlu 🙂

Başka?

E-Ticaret adımlarımı atıyorum diyebilirim. Hem halihazırda var olan şirket adına satışlarla ilgilenmeye başladım hem de sevgilimle birlikte bir iş için hazırlanıyoruz. Bu ay yapılacak son şeyler de yapıldıktan sonra Ocak 2023’te satışlara başlarız diye düşünüyorum.

Bunun dışında bu son hafta attığım bir adımla birlikte kendimi grafik alanında biraz daha geliştirmeye odaklanıyorum.

Gerek daha çeşitli kaynakları inceleyerek gerek program kılavuzlarını inceleyerek kendimi özellikle Photoshop ve Illustrator konusunda geliştirmeye çalışıyorum. Bu adımlardan sonrası için hedefim Corel Draw ve Premiere Pro, ardından Figma olacak. Hedeflerim de belli. Bu konuda oldukça umutluyum.

Ayrıca boş bilgiler de vereyim. Valorant’ta Platin&Elmas düzeyine geldim, hesabımı doldurdum ve bazı içerik fikirleri ürettim. İnternetim ne yazık ki hala mobil fakat bağlandıktan sonrası için hazır ve nazır bir Valorant yayıncılığı beni bekliyor. Bir önceki yazıda bahsettiğim “youtube’a girdim ve hatta ara bile verdim” kısmı aslında tam olarak buydu. Hem internet sorunu hem de seçtiğim kategorinin imkanlarının zor olması beni biraz araya sürükledi.

Webmaster Olarak?

Bu konuda biraz inişli çıkışlı zamanlar geçirdim. Öncelikle IHS ile çalışırken sitelerim tekrar virüs yedi ve çalışmaz hale geldi. Bununla ilgili süreçte tarayıcılar tarafından şirket domaini engellendi ve bunlarla uğraştım. Tam GoDaddy ile çalışmaya başlarım dedim ve geçiş yaptığım gün dünyanın sorununu yaşattılar ve erkenden iptal ettim.

Ardından Turhost’a geçtim ve kafam rahatladı. Gerek ilgileri gerek kullanım kolaylığıyla tam aradığım servis diyebilirim.

Düşünen varsa tavsiyem kesinlikle bu şekilde olacaktır. Bunun dışında biraz değişikliğe gittim. Gittiğim değişiklik öncelikle tema konusunda oldu. Elementor ile mükemmel uyum sağlayan bir Türk tasarımı buldum.

Bu temaya geçince aradığım tema olduğunu fark ettim. Mükemmel bir performansı var. Benim sitemin performansı şuan için düşük olsa da o pürüzler de düzeldikten sonra mükemmel işleyişte bir site bizi bekliyor olacak. Ayrıca ziyaretçi konusunda da güzel bir iyileşme var. Etkileşim konusunda ufak hareketler de oldu diyebilirim. Bunun başlıca nedenleri hayatımdaki kadının blogu benim kadar sahiplenmesi ve Barış Akarsu hakkında yazdığım yazının Serkan’ın sayfasında yayınlanması diyebilirim. İkisine de teşekkür ederim 🙂

Sonuç Olarak

Benim açımdan mükemmel giden bir “ikinciden üçüncü yazıya geçiş süreci” oldu. Zaten yeni yıl yazısında biraz daha detay vereceğim. Bu yüzden daha fazla uzatmadan yazıma bir nokta koyayım. Yalnız yazımın sonuna gelmeden önce bu yazıda bir farklılığa gitmek istiyorum. Uzun zamandır blog yazmayan birkaç blogger ile mimleşmek istiyorum. Diğer yazılar, dönüş olduğu sürece mim olmayacak fakat hem artık yazı yazmaları için hem de yazmadıkları süreçte neler olduğunu öğrenmek için mim koymak istiyorum.

mimlenen yazısızlar: Tahsin Sungur, Berna Oduncu ve Nazmi Balıktay.

Yazsam çok fazla mimlemelik isim var fakat ben sadece uzun süredir yazı beklediğim kişileri etiketlemek istedim, umarım artık dönüş yaparlar 🙂 Bu arada bu öne çıkarılan görseldeki yazıyı bu serinin logosu yapmak istiyorum, umarım güzel bir karar almışımdır. Fikirlerinize açık olduğumu bilmenizi isterim. Bir sonraki yazıda ve özellikle bir sonraki Neler Oldu Neler yazısına kadar kendinize mükemmel davranın!