benle ilgili, karalamalarım, müzik

Ne Haldeyim? (tutamıyorum zamanı)

Selam, yine ben. Bu ekranın başına en son yaklaşık iki ay önce geçtiğimi fark ettim. Aslında ha yazdım ha yazacağım derken kafamda içerik biriktikçe ve sıraya girdikçe üşengeçlik bastırdı diyebiliriz. Yazmaya enerji de bulamadım açıkçası. Son zamanlarda yazmaya değer çok şey düşündüm. Hatice Annenin (Barış Akarsu’nun annesi) ölümü üzerine uzun uzadıya bir yazı yazmak istemiştim aslında. Bir annenin oğlunu uğurladıktan sonra binlerce evlat kazanması üzerine yazmaktı niyetim. Bahsettiğim müzik severler değil, Barış Severler.

Bu konuda yazmanın beni ne kadar sarsacağını görünce de yazmaktan vazgeçtim. Ardından bir İzmir seyahatine çıktım. Hayallerimi süsleyen hayal kırıklıklarıyla döndüm beni yutmak için bekleyen şehrime. Ve dönüşün ardından kafamın içindeki her bir zehri temizlemek arkadaşlarıma düştü. Beni gerçek anlamda önemseyen bir avuç çevrem ve onlara yüklediğim bir ben. Kafamdaki zehirler kötü düşünceler değildi, zarar veren düşüncelerdi. 

Velhasıl kelam acısıyla tatlısıyla kendi cümlelerimin sonuna geldim. Çünkü aklımdakileri dökebilmek için kendimden çok daha fazlasına ihtiyacım var. O yüzden bu yazı kaç besteyle biter kaç paragraf yazarım bilmeden başlıyorum dinlemeye. Dinledikçe de aklımdan geçenleri buraya dökebilirim diye umuyorum. Aslında söylenecek her şeyi sözler söyler ben sadece üstüne ekleme yapar veya içinden bir şeyler çıkartırım.

Sinem Güngör - Uğurlama

“Bu kente yalnızlık çöktüğü zaman, uykusunda bir kuş olur ecelsiz. Alıp da başını gitmek istersin, karanlık sokaklar; kör, sağır, dilsiz”

Müslüm Gürses - Tutamıyorum Zamanı

“Kal gittiğin yerde mutlu ol. Ya da gel kalbimde tahta sahip ol. Senin gülen yüzüne kurban bu serseri kalbim. Ama karar ver tutamıyorum zamanı!” 

Gerçekten tutamıyorum zamanı. Zaman her şeyin ilacı derim hep, zamanın her şeyi sildiğini görmeden.

Üçnoktabir - Dediler ki

Tüm Sözler

Dediler ki hayat güzel
Eğriyi doğruyu bilenler
Dediler ki umut sürer
İnsanları seversen eğer
Dediler ki hayat kısa
Eğer mutluluklar olmassa
Dediler ki kalmaz yanına
Yaptıkların bu dünyada
İyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
Mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
Dediler ki hayat güzel
Eğriyi doğruyu bilenler
Dediler ki umut sürer
İnsanları seversen eğer
İyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
Mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
Tekrar gözden geçirdim
Yalan söylememişler
Tekrar gözden geçirdim yalan …
İyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
Mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler

Belki de en çok böyle kandırıldım. Bir şeyler bildiğini iddia edenlerin söylediğine göre hayat güzel, umut var. İnsanları sev de dediler, hayat kısa da dediler. İyiler hep kazanır diyen bile oldu. Bunların hepsi koca bir sıfır. Ama beni her seferinde yaralayan cümle “Mutlu olmak için mutlu etmek yeter” oluyor. Mutsuzluğum uğruna mutlu ettiklerime dönüp bakıyorum da eğer o cümleler sıfırsa bu koca bir YALAN sadece. Buna aldanmayın. Mutlu etmek için mutsuz olmak yeter. Bu da her aptalın harcı değil.

Rafet el Roman - Adımla Seslendi

Tüm Sözler
Kendini kandırdı bu aşkta
İtiraf arzular inatla
Muhtelif umutlarla karmakarışık
Ben hiç tereddüt etmeden sevdim, yalan nedir bilmeden
Karşılıklıdır her şey sandım
Adımla seslendi, nasıl ağrıma gitti, nasıl kırgınım
Artık aşkım demiyordu, sevmiyordu anladım
Adımla seslendi, nasıl kalbime indi, nasıl üzgünüm
Günlerce yüzüme gülmüyordu, demiyordu canımsın of
Aşk önce sevilene sonra sevene düşermiş
Geriye tek keşkelerle kaldığımda anladım
Aşk önce sevilenle, sonra sevenle kalırmış
İçime hep gam ve keder soluyunca anladım
Ben hiç tereddüt etmeden sevdim, yalan nedir bilmeden
Karşılıklıdır her şey sandım
Adımla seslendi, nasıl ağrıma gitti, nasıl kırgınım
Artık aşkım demiyordu, sevmiyordu anladım
Adımla seslendi, nasıl kalbime indi, nasıl üzgünüm
Günlerce yüzüme gülmüyordu, demiyordu canımsın
Aşk önce sevilene sonra sevene düşermiş
Geriye tek keşkelerle kaldığımda anladım
Aşk önce sevilenle, sonra sevenle kalırmış
İçime hep gam ve keder soluyunca anladım
Adımla seslendi, nasıl ağrıma gitti, nasıl kırgınım
Artık aşkım demiyordu, sevmiyordu anladım
Adımla seslendi, nasıl kalbime indi, nasıl üzgünüm
Günlerce yüzüme gülmüyordu, demiyordu canımsın of

Adımla seslenme kısmına girsem paragraflar yazarım da konunun uzayacağını şimdiden görüyorum. Rastgele açtığım her şarkıda bir şeyler görüyorum. O yüzden zaten kimse de okumuyora güvenerek yapıştır allah yapıştır modundayım. Şarkının içine göre konuşacak olursam aşk gerçekten önce sevilene sonra sevene düşüyor. Her şeyin en güzeli sevilene kalırken kalan tüm çöpler sevenin aslında. Ve hiçbir şey karşılıklı değil. İnsan sevdiğinden sevgi bekleyemiyorsa s*çayım öyle aşkın ıstırabına.

HiraiZerdüş - Papatya

Tüm Sözler

Gözlerin zehri şarap eder mi?
Alıp içsem beni sarhoş eder mi?
Bir hayale daldım uyan derler mi?
Beni böyle koyup gitme olur mu.

Yine gel akşam üstü
Gece sabaha varmadan
İzin olsun üzerimde olur mu?
Yine gel akşam üstü
Gece sabaha varmadan
Kokun örtsün üzerimi olur mu?

Ellerin kışı bahar eder mi?
Tutuşunca yüreğimi örter mi?
Ey ruhuma kır alem-i papatya
Beni böyle koyup gitme olur mu?

Yine gel akşam üstü
Gece sabaha varmadan
İzin olsun üzerimde olur mu?
Yine gel akşam üstü
Gece sabaha varmadan
Kokun örtsün üzerimi olur mu?

Aslında bakmasını bilse kendi gözleri zehri şarap da eder çölü nehir de eder. Ama bakmayı bilmek gerek.

Adamlar - Doldum

Tüm Sözler
İç içeyiz ama, bir arada gibi değil
Varlığımız kiralanır yalanlara bizim
Yolu bulan kendini sahibi sanınca
Başımıza gelen taşlar bir ömürlük dizi
Sızlayan nehirler, başım bir de dişim
Yoruldum paşam, bil ki ondan gidişim
Helal olsun hepimize, kızdığımdan demiyorum
Üzüldüğüm tek şey biri iki edişim
Ayrılığı duyduğum sabahlar ve gecelerde
Duvara dönüp yüzümü çatlağın izine doğru
Ömrüm anılar akışı zik-zak
Çölde başa taş okulu
Parçalanmış vaatleri, tepetaklak saatlerin
Doldum da kadehi doldurdum, doldurdum
Önümdeki gülü soldurdum
Sızlarım sızıma nağmeler dostlarım var kışıma renk veren
Koştum durdum izler peşinde, alemlerden alem içinde, içinde
Hallerim hareketin içinde
Kalabalıkta sallanır oltalar
Aklımda bi’ tahterevalli var
Yangınla yağmur peşi peşine
Boyuna akşam enine geceler
Bi’ yakamoza bak bi’ aklının içine
Kovala balığı, bu acele niye
Bi’ an var hep orda ama kapıdan geçemem
Çile kuşu sırtına binmiş uçuyoz
Aşk ateşiyle orman yangını elele
Yeryüzüne nasır olduk gökyüzünden medet umuyoz artık
Kazma kuyu, hakkını ver elindekiyle
Boşluğunsa sürümü nesillerce kaynadı
Gördüler mi gördün mü sorardım bi bilene de
Sıkıldım cevabından şehirlerin deliliği
Su kaynatır beyinleri tahteravalli için boyuna
Saatler yarışın alarmı
Maratonun sonu bataklık
Zengini sinsi, mazlumu hırslı, yakınımız oldu karanlık
Bahar olaydı, çatıda yataydık
Ayrılığı duyduğum sabahlar ve gecelerde
Duvara dönüp yüzümü çatlağın izine doğru
Ömrüm anılar akışı zik-zak
Çölde başa taş okulu
Parçalanmış vaatleri, tepetaklak saatlerin
Doldum da kadehi doldurdum, doldurdum
Önümdeki gülü soldurdum
Sızlarım sızıma nağmeler dostlarım var kışıma renk veren
Koştum durdum izler peşinde, alemlerden alem içinde, içinde
Hallerim hareketin içinde
Kalabalıkta sallanır oltalar
Aklımda bi’ tahterevalli var
Yangınla yağmur peşipeşine

Pekiiii ben nasıl başa çıkıyorum? “Sızlarım, sızıma nağmeler; dostlarım var, kışıma renk veren.”

Baran Bölükbaşı - Keskin Bıçak (cover)

Tüm Sözler
Geldim yarım, kaldım yarım
Neydi ne oldu, şu tez canım
Ertelendim hayattan, sevdim yarım
Derken bugün olmazsa, olur yarın
Kendimden kaçak
Yarim keskin bıçak
Nerde bende o yürek
Yardan cayacak
Kendimden kaçak
Yarim keskin bıçak
Nerde bende o yürek
Yardan cayacak
Hep köşe bucak
Geldim yarım, kaldım yarım
Neydi ne oldu, şu tez canım
Ertelendim hayattan, sevdim yarım
Derken bugün olmazsa, olur yarın
Ben bu dünyayı, anlayamadım
Niyetlendim de altından kalkamadım
Kendimden kaçak
Yarim keskin bıçak
Nerde bende o yürek
Yardan cayacak
Kendimden kaçak
Yarim keskin bıçak
Nerde bende o yürek
Yardan cayacak
Hep köşe bucak

Söylememe gerek bile yok ama yarim keskin bıçak 😀 Ha bir de nerde bende o yürek 🙂

HiraiZerdüş - Beni Sevmedi

Bu şarkıyı koyacak kadar güçlü değilim 😀 Ama bu şarkının sözlerinden çok şeyi konuşabilecek kadar o vaziyetteyim. Aslında hala içimde söylenmemiş, söylenememiş ve söylenmek isteyen çok şey var ama bu son parçam. Çünkü bundan öte gereksiz. Tüm hikaye tam olarak bu şarkıda yatıyor. Birden gönlüme giriverdi, savruldum düştüm yere. Aslında yerdeydim hayatıma girdiğinde. Hatta yer bile yüksek kalır hayatıma. O çukurdan beni çıkarmayı kimse denememişken tuttu elimi ve kalkacaksın dedi.

Anlamadığımı sanıyor ama anladığımı görmüyor. Seninle gelecek düşünen bir adamın başkası için ağladığını görmek normal değil. Bunu bildiğimi görmüyor. Yine aynı adamı sen temizleyip paklamışken başkasına gitmesinin ağırlığı kimseye hafif gelmez. Her ne kadar sebebi sen olursan ol bu onun hatasıdır. Yani ben bu hatayı da yaptım. Geride bırakamamış olmak değil suç. Geride bıraktırmak zorunda bırakmak. Nefret eder gibi bakmasını anlamıyorum ama geri kalan her şeyi anlıyorum. 

Şarkının devamında da dediği gibi “Ama derdimi dinlemedi, ne sunduysam istemedi yaktı gitti düşüm dilberi.”

“Ne ettiysem beni sevmedi.” ve son olarak şarkının biraz ilerisinde de dediği üzre “Ama aldı mavileri, kırdı kurduğum hayalleri yaktı gitti düşüm dilberi”

BÜTÜN BUNLARA RAĞMEN

kurrrran çarpsın 10 numara

E-bültene Abone Ol Merak etmeyin. Spam yapmayacağız.

Yazar

Milenyumun başında Çorlu'da doğmuş ve erken yaşlarda grafik tasarım ve web build işlerine merak sarmış genç bir blogger dostunuzum :) bu blogda kasıntılıktan uzak içimden gelen her şeyi yazıyorum. Birbiriyle alakalı veya alakasız olmasına dikkat etmeksizin her konuya değinmek ve zengin içeriklerle karşınızda olmak hedefiyle ilerliyorum :)

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

close

abone ol

bloguma abone olarak tüm yazılardan sosyal medyaya gerek kalmaksızın haberdar olabilirsin.