- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Bu bayram boyunca her üçümüzden biri “nerde o eski bayramlar” dendiğini duymuştur sanırım. Ben eski bayramları değerlendirmeyi düşünmüyorum fakat nerde o eski “her şey” diyenlerden olabilirim. Bugün çocuk olanlar da bundan yıllar sonra aynısını bugünler için söyleyecektir. Bu cümle asla değer kaybetmeyecek bazı cümlelerin başını çekiyor diyebiliriz. Bu cümle de benim başlı başına bir kategorime ilham oldu. Nerde o eski sanat? Nerde o eski oyunlar? Nerde o eski bilmemneler… Böylece “nostalji” kategorisinde birçok yazı yazmama vesile olacak.
Gelelim bugünün nerde o eski “sanat” dediğimiz noktasında ortaya çıkan “Eskiden Neler Dinlerdik?” başlığına. Bu yazının belki yüz seri devamı olacaktır ama uzunca bir süre sadece kendi çocukluğumdan dem vurarak yazacağım. Sonrasında ise benden çok önce dinlenen ve ucundan köşesinden yakaladığım eserleri yazmayı düşünüyorum. Herhangi bir kronolojik sıra yoktur. Hadi beraber benim çocukken dinlediğim ve çoğunuzun yüzünü güldürebilecek o eski şarkıları inceleyelim.
Tarkan
Kuzu Kuzu
Bilmediğinizi iddia edebilir misiniz? Hiç sanmıyorum 😀 Ben bu şarkıyı hala dinliyorum aralarda. Zamanı geçmiyor ne zaman açsam oynak oynak geziyorum ortalıkta. Kalçaya bir esneme ve oynama isteği katıyor. Vay be Tarkan! Kendini tanıyor mudur acaba? Bunu bizden sonraki nesil biliyorsa Arif v 216 filminden olabilir.
Candan Erçetin
Gamsız Hayat
“Çok mu dertsiz duruyorum uzaktan bakınca? Çok mu kalender sandınız dert anlatmayınca?” İşte birçok insanın bugün bile duygularına tercüman olan bir şarkıyı hatırlatmak istedim. Küçücük çocukken bile triplerden triplere sokardı beni. Neye tripleniyorsam artık 😀 Topuma mı vurdular oyuncağımı mı kırdılar ne yaptılarsa bi sigaram eksik mübarek dert arayan buluyor 😀 Mesela oynat butonuna basınca sigara kendiliğinden yanıyor bu parçada. Ama oynak gibi de.
İlhan Şeşen
Ellerimde Çiçekler
Bir hatanın üzerine en güzel nasıl gidebilirsiniz? Bazen bir telafi bazen bir inkar bazen de bir yakarış bir haykırışla. Beni böyle çaresiz ve derbeder bırakma ortalarda diye yalvarabilirsiniz de hatanız eğer bir başkasınaysa. İşte yıllar önce birçok sevgili, eş veya yakın dostluk İlhan Şeşen’in yakarışıyla kurtarıldı belki de. Aramızda birçok kişi eminim bu şarkıya ithafen ellerine çiçek alıp dayanmıştır sevdiğinin kapısına. Veya bir sokağın köşesinden ellerindeki çiçeklerle karşılamıştır sevdiğini ve bunu yaparken de ağzından elbet dökülmüştür o birkaç dize. İçinde azıcık romantizm olanların bestesidir bu…
Yalın
Zalim
Ya bu şarkı hayatınızda görüp görebileceğiniz en güzel sitem. “Al bak eline sağlık iyi b*k yedin” cümlesinin uzun uzun dokundura dokundura işlenildiği hali. Eskiden bir yerlere dokunan şarkılar hep hafif oynak havada olurmuş gibi duruyor. Yani bu şarkıları arabada giderken oynak balina gibi de dinleyebilirsiniz sigarayı rakıyı elinize alıp içlenerek de dinleyebilirsiniz. Bir enteresan durumlar yani. Ama o eski albenisini hiç kaybetmeyen şarkılar bence. Denk geldiğimde atlamadığım şarkılardan bunlar hep. Youtube’da karşıma çıkarsa da pas geçemiyorum.
Şu yazıyı okurken ufacık tebessüm, gözünüze gelen en ufak bir an bile olduysa amacıma ulaşmışımdır 🙂 Gözünüzde koskoca mazi canlandırmaktan ziyade vay be diyerek dinlediğiniz zamanları gözünüzün önünden geçirmekti bu yazımın tek derdi. Bugün yarın yeni bir post ile görüşmek üzere 🙂 Dikkat edin kendinize !
1 Yorum
Olmayan geçmişime götürdün…