Blog Dünyasında #tbt – 2010’lu Yıllar | 01

Hazır sık sık blog yazmaya başlamışken bir zaman yolculuğu yapmadan olmaz diye düşündüm 😀 İnternet dünyasında herkesin imza bırakabildiğini görmemin üzerinden 14 yıl geçmiş. Belki de bu yazıyı okuyan ve 14 yaşında olmayan insanlar vardır 😀 Gerçi tam 14 yıl da oldu diyemem birkaç ay sonra 14. yılı dolduruyoruz.

Ben 2011 yılında Metin2 oynayan, şehir değiştirmiş yarı asosyal bir ergenliğe geçiş velediydim ve aslında hala Metin2 oynuyorum. Ama konumuz bu değil. O yıl bir metin2 sitesinde bir şey kopyalamak için CTRL + C kısayolu yerine amelelik yapıp sağ tıkladığımda her zaman orda duran ama hiç merak etmediğim “Öğeyi Denetle” yazısı bir anda ilgimi çekti. Denetlemekten kastı neydi?

Merakımla birlikte hiçbir şey kaybetmeyeceğime emin olup tıkladım ve anlamsız yazılar silsilesiyle karşılaştım. Ama bu anlamsızlıkların içinde bir şeyler vardı. Kayıt Ol yazıyordu mesela renkli harflerin arasında siyah harflerle. Altında İndir yazısı vardı. Ve üzerlerinde gezerken sayfada hareketlenmeler oluyordu.

Çift tıkladım ve yazı yazabilmeye başladım. Kayıt Ol 1231231 gibi bir şey yazmış oldum ve girdiğim sitede de canlı olarak değişiklikler oldu. Buton, benim yazdığım gibi gözüküyordu. Bir an çocukluk hevesiyle siteyi hacklediğimi düşündüm ve bununla eğlendim 🙂 Delete’ye basıp görselleri kaldırdım küfürler yazdım kendimi GM olarak tanıttım ve daha birçok şey yaptım. Sonra arkadaşıma yazdım ve girip bakmasını söyledim. Hiçbir şey değişmediğini söyledi ve ben de sayfayı yeniledim.

İşte gerçek hayal kırıklığını bildiğini düşünenler tam o saniyelerle empati kursun 😀 Hiçbir şey yoktu! Yaptığım her şey düzelmişti. Biraz üzerine gittim biraz internette gezindim araştırdım ve bunun ben yaptıkça değişen versiyonunu nasıl yapacağımı öğrenmeye başladım. Yani kendi websitemi kurdum. Öyle website dediğime aldanmayın. “.tr.gg” uzantılı, ücretsiz açılabilen bedava-sitem bünyesinde bir site açtım.

Onu dene bunu ekle şunu çıkar bunu değiştir onu indir bunu güncelle oraya ekle burdan çıkart derken zamanla css/html üzerine ilerlemeler kaydettim. Ardından blogger, wordpress diye süreci ilerlettim. Şimdi dönüp baktığım zaman o günleri o kadar özlüyorum ki bunu tarif bile edemem. O zamanlarda sonsuz bir bilgi bulutunun içinde yüzen bir çocuk, aktif bir blog dünyası, çok güzel bir iletişim ağı… Belki de blog yazmanın en güzel dönemine denk gelmiştim. Yaptığımız her şey alıcısını buluyordu. Her projenin bir etkileşimi vardı.

Hiçbir şey olmasa mim yazıları, alexa sıralaması rekabeti, pagerank yükseltme araştırmaları, com uzantılı bir site için verilen savaşlar, koddostu sitesinden yeni kodlar keşfedip siteye girmenin heyecanı, yeni temaların piyasaya bomba gibi düşüşü ve daha birçok heyecan hayata renk katardı.

Şimdi o günleri yaşamış bir avuç insanın gözlerini yaşartmaya geldim. O günlerin bedava-sitem için kodlanmış veya koddan entegre edilmiş temalarının bir kısmını bu yazıda listeleyeceğim. Gerçekten şimdi gözünüze güzel gelmeyebilir veya gelebilir bilemem ama o zamanlar bu temalar için kan çıkaracak insanlar vardı 😀 Bu yazının eski blogger, wordpress temaları için olanını da yapacağım. En sevdiğim yazı serisi: nostalji.

• SoftArtz

O günlerden beri sevgimin saygımın hiç azalmadığı, her zaman da blogumda adını anmaktan mutluluk duyduğum turşucu Tahsin abimin zamanında WordPress için yazdığı, ortalığı kasıp kavuran ve bana “bir gün wordpress sitem olursa bunu kullanmak istiyorum” hayali kurdurup o dönem fırsat olmadığı için rafa kaldırıp orda unutturan teması 😀 WordPress’te kullanamamış olabilirim ama bedava-sitem’de bol bol kullandım abim 😀 Şimdi bile biraz revizeyle iş yapabilecek bir temayı düşünün 2013 yılında. Vizyon işi bir tasarım abim, beni o güzel günlere götürdü 😀

• TrendMini v1

Bu da Tema Ninja‘nın tasarladığı, yine Salih Toy‘un bedava-sitem’e entegre ettiği bir başka tema. Bunu hem “.tr.gg” uzantılı sitemde hem de blogspot (blogger) sitemde çok kullandım. Hatta blogspotta kullanırken çokça geliştirmeler yapıp kendimi ilerlettiğim bir temadır. Bu arada, iki temadır düzgün bahsedemedim; Salih Toy, bedava-sitem endüstrisinin kahramanıdır 😀 Her güzel wordpress temasını sisteme başarılı şekilde entegre etmiştir ve sorunsuz bir biçimde o dönemler bunu kullanmışızdır, sana da teşekkürler kral adamsın 😀

• Minimal v1

O zamanlarda tasarlanmış bir tema için “v1,v2,v3” gibi başlıklara alışın 😀 O dönem bir marka gibi tema ismi yapar versiyon koyardınız. Minimal v1, Hüseyin Emanet‘in mükemmel tasarımının Tayfun Erbilen ve Salih Toy ile bizim kullanabileceğimiz hale geldiği eşsiz temalardan biridir. O dönem için bu zamana göre şöyle kıyaslayabilirim: Katlanabilir telefonlara geçiş süreci gibi 😀 Öyle tasarımsal bir devrim niteliğindedir ki, bu ve birkaç tema; tema sektörünün devrimcileridir Türkiye’de 😀 Sektörün geldiği noktayı düşününce bu görseller göz yaşartıyor. Nerde o eski bayramlar havasına bürünüyorum istemsiz.

• Kavanoz V1

Evet bu da değişik bir isme sahip oldukça basit, sade ve ileri görüşlü bir tema 😀 O dönemlerde içeriği oturmuş birkaç blog bunun wordpress halini kullanırdı, biz özentileri de sırf temayı kullanabilmek için yeni blog açardık nasılsa bedava ya 😀 “.tr.gg” o zamanlar hor görülen bir yapı değildi aslında 😀

• Grim-Si v3

Grim-Si, 1 ve 2. versiyonuyla oldukça sevilmiş ve kendini kanıtlamış; artık adına uygun olmasına gerek duymadığı için markalaştırılıp renklendirilmiş bir temadır 😀 Salih Toy’un özgün tema serisindendir. Bunu ilk kullandığımda “.tk” uzantılı site açmayı keşfetmiştim. Zamanında hostinger adlı hosting şirketi üyelerine “.tk” uzantılı siteler sağlardı. Bununla ister wordpress kullanırdık ister bedava-sitem’in “.tr.gg” uzantısından kurtulmak için yönlendirme yapardık 😀 Çağın en yaygın uzantılarından biri haline gelmişti. İlk “.tk” sitemde de bu temayı kullanmıştım ve konsepti de 5 kişinin birlikte yazdığı bir kişisel blogdu 😀 Yakın zamanda duyarsanız yabancılık çekmeyin 😉

• Burak İşçi v3

İsim aramakla uğraşmamış ve Burak kardeşim direkt ismini marka olarak kullanıp zamanına göre gayet başarılı ve düzenli bir tasarım ortaya koymuş ve Özgür Görgülü de bunu bedava-sitem’e entegre etmiş. Lafı açılmışken Özgür Görgülü, logo konusunda hala hayranlıkla baktığım 2010’lu yılların en güzel logosunu kullanan blogger arkadaşımızdı. Uzun zamandır ne kendisini ne projelerini görebiliyorum ama umarım bir yerlerde üretmeye devam ediyordur çünkü çok başarılı ve iyi bir blogger olarak hatırlarım kendisini hep.

• Avant

• Archemia v3

• Baharat v1

Konu epey uzadığı için gönlümdeki son 3 temayı biraz hızlı geçip finale geleceğim 😀 Avant’ın modern ama renk cümbüşüne sahip tasarımı, Archemia v3’ün (arşivde Arhemia yazıyordu ama ben Archemia diye hatırlıyorum.) farklı tarzı, tüm renklerin kullanılabilmesi (o zamanlar lgbt ile ilişkilendirilmemiş tabii daha :D) ve Baharat v1’in saçma ismine rağmen bantla yapıştırılmış kağıt detaylara, farklı “devamını oku” butonuna ve meta bilgileri kısmına sahip olması bu temaları o dönem eşsiz kılıyordu 🙂

Hepsine bakarken bambaşka bir an canlandı gözümde. Bazılarında internet kafede, bazılarında tatilde anneannemin evinde tüplü bilgisayarda, bazılarında evde gizlice kurduğum yasaklanmış bilgisayarın başında, bazılarında annemle babamın bana hediye ettiği ve bir hadsiz tarafından kırılan ilk dizüstü bilgisayarımın başındaydım. Her bir temayla ilgili yazarken, görsellerine bakarken, sizlerle paylaşmadan önce kodlarını incelerken bunlardan bir anı canlandı gözümde.

Temalarda bazı reklamlar görmüşsünüzdür, görmediyseniz dikkatli bakın. Bunlar bedava-sitem’in aslında pek bedava olmadığını gösteren ama bizim o zamanlar pek umursamadığımız zorunlu reklamlar. Temaların onlara uyumlu yazılması ve o reklamların bir çerçeve içinde veya temaya uyumlu bir noktada kalması bile bambaşka bir histi aslında. Hepsini özledim ve çok özleyeceğim.

Öncelikle bu temalarla zamanında gözlerimi şenlendiren, yazıda ismi geçen herkese; sonra bu yazıyı sonuna kadar okuduğun için sana ve son olarak da o güzel yılları kaçırmayıp bunları deneyimlediğim için kendime teşekkür ediyorum 🙂 Keyifle kalın!