Neler Oldu Neler? Genel Bir Bakış – 06

Geri dönüş ayarında bir yazıyı daha Neler Oldu Neler? Jokeriyle yazsaydım blogu okuyan hepi topu 3 kişiden linç yiyebilirdim sanırım 😀 Çünkü ne zaman ortadan kaybolsam yeni bir Neler Oldu Neler? Yazısıyla dönüş yapıyorum. Benim güvenli alanım bu yazı serisi 😀

Serinin son yazısında ve son yazdığım yılbaşı yazısında neler hedeflediğime dayanarak nelerin olup bittiğini anlatabileceğim bir toplu günlük yazısına hoşgeldiniz dostlarım 🙂 Bu yazıda kendimi yakalamaya çalışıyorum diyebilirim.

Bence insanların zaman zaman bu gibi yazılar yazması gerekir. Bir blogunuz olması da gerekmez. Bir word dosyası, bir günlük, bir A4 kağıdı bile işinize yarar. Çünkü günlük hayatta kimse geriye dönüp yaptıklarını veya yapamadıklarını incelemez. Ama incelemek ve analizini yapabilmek inanın bana çok büyük bir rahatlık sağlıyor.

O zaman önce bir önceki seri yazısından alıntılar yapalım ve neler olmuş birlikte bakalım

Geçen Yazıda Bahsettiğim Projelerden:

FAİLED

entelektia.com

Bu proje; büyük hedefler ve umutlarla hazırlanan, güzel bir ekip kurup her alanda içerikler üretme misyonu edinen ve bu uğurda alabora olmuş bir proje olarak raflardaki yerini aldı 😀 Proje mezarlığımda senin gibisi yok entelektia, en zor geride bıraktığım ikinci projemsin ama başarısızlıkla sonuçlanıp hayal kırıklığı yaratan bir proje olarak bakarsak birinci projemsin 😀

Senin farklı bir varyantını oluşturarak başarılı olacağıma emin olabilirsin ama şimdilik elveda bilgi ve keyif veren projem.

nightydoll

FAİLED

Bu da daha sonra başka bir varyantıyla başarıya ulaşmasını ve ticaret hayatında yerini bulmasını dilediğim projelerden biri oldu. Nightydoll projesi tamamen sevgilim, nişanlım ve müstakbel eşim Kübra’nın fikirleriyle hayatıma dahil olan; başka bir deyişle benden başka birinin hayali üzerine hedefler koyup hayata geçirmek istediğim ilk proje. Bu yüzden bu projenin de yeri apayrı ama bir hobi ticareti olarak devam ettirmeye kaldığımız yerden devam edebiliriz bir noktadan sonra.

Servet İnşaat ve Karot Parçası

Nihai mesleğimin bu olduğunu geçtiğimiz zamanlarda anlayalı bir sene oluyor. Benim ve ailemin hayatını güzelleştirecek, standartlarımızı yükseltecek işin bu olduğunu anlamam epey vakit almış görünüyor. Bu yolda kaybettiğim zaman koca bir 5 seneden fazlası. Ama her ne kadar 5 sene bunun için büyük bir vakit olsa da hayatıma çok şey katan bir 5 sene olduğu için bundan pişmanlık duymuyorum.

Çünkü kazanacağım hiçbir para veya hiçbir mesleki gelişim bana hayatta bu gelişimleri sağlayamazdı. Bu tecrübeleri satın alamazdım. Hayat yolculuğunda mükemmel bir kişisel gelişim olarak gördüğüm bir 5 seneyi feda etmekte hiçbir sorun görmüyorum. Çünkü bir yandan da kendi sayemde ve babam sayesinde hayata çok geç kalmış sayılmam.

Uzun lafın kısası bu iki projede de şunları söyleyebilirim ki bu süreçte hem sattığım ürünleri hem de yaptığımız işlemleri daha iyi öğrenme şansı buldum ve çözüm geliştirebilme, işin verimliliğini sağlama gibi açılardan kendimi iyi geliştirebildiğimi düşünüyorum. Hala satış operasyonları konusunda çok zayıfım ve neler yapabileceğimi araştırıyorum. Hiçbir şey bilmeden ticarete atılmış olmak epey keşmekeşe sebep oldu beynimde.

Sıfırdan kendi kendime muhasebe ve finans öğrenmeye çalışıyorum satış stratejileri geliştirmeye ve öğrenmeye çalışıyorum, sektörel olarak kendime bir şeyler katmaya çalışıyorum. Tabii bu süreç sıfırdan olduğu için karışık ilerliyor ve toparlamak bazen inanılmaz zor geliyor.

biraz da son yılbaşı yazımı referans alalım

2023 Hedeflerimden Bu Yana Neler Oldu?

Neden 2023? Çünkü bu üşengeç arkadaşınız 2024 ve 2025’e girerken yılbaşı yazıları yazmamış onu fark etti. Ne kötü bir durum! Altı üstü bilgisayar başına geçip bir şeyler yazacağım. Oyun oynamaya ve video izlemeye bulabildiğim gece vakitlerini buna harcayabilirdim ama yapamamışım. Bir yazıya 2 saat ayırmak çok zor değil ama gözümde büyütmüşüm bazı şeyleri.

Kitap Okumaya

Hala geri dönemedim ve bunun artık zamanla alakalı olmadığını biliyorum. Bu tamamen benim odaklanma problemimle alakalı çünkü denemeler yaptım. Nasıl yeni bir film veya dizi izleyemiyorsam herhangi bir kitabı da okuyamıyorum çünkü okumaya başladığım anda yapmak istediğim ve gün içinde yapmadığım bir şeyleri hatırlıyorum, gelecek zamanla ilgili hedef ve hayallerimi düşünüyorum, geçmişe dönük hatalarımı düşünüyorum, yeni bir şeyler keşfetmeye çalışıyorum. Düşünceler içinde kaybolup gitmek vardır ya, tam olarak bunu yaşıyorum. Umarım çözerim.

En az bir konuda gidebildiğim kadar ileri gidip o konuda uzmanlaşmayı

Hiç yapamadım. Yine hiçbir konunun uzmanı olamadım. Muhasebe ve diğer işlerle uğraşırken çok güzel bir excel gelişimi sergiledim, yapay zekanın kullanımı hakkında oldukça bilgi edindim, grafik tasarım alanında kendime yeni bilgiler kattım, mesleki olarak iyi gelişmeler kaydettim ama hiçbirinde kendimi yeterli görebilecek kıvama gelemedim.

Acaba bu benim gerçekten yetersiz olmamdan mı kaynaklı yoksa yeterli olmayı daha farklı görmemden mi kaynaklı bunu bilmiyorum. Yeterli olmak dendiği zaman aklıma babam gelir sadece. Karot sektöründe ondan daha yeterli gördüğüm kimse olmadı. Bir işin ustası, her şeyini bilen, her şeyini takip edip çözümler üretebilen, asla tıkanmayan biri olarak görürüm. Böyle olmak mı yeterlilik? Eğer buysa benim herhangi bir konuda yeterli olmam için çok yolum var hala.

İlgilendiğin konuda istenileni ortaya koyabilmek mi yeterlilik? O zaman yeterli olabilirim birçok noktada. Hem bana verilen görevleri hem de kendi ortaya koyduğum fikirleri yapabildiğimi ve geliştirebildiğimi düşünüyorum. Geliştiremiyorsam bile geliştirmek için fikirlerim oluyor ve o fikir iş görmezse en azından neyi yanlış düşündüğümü görebiliyorum. Yapamasam bile araştırıp yapabiliyorum, altından kalkamayacağımı düşündüğümde bir şekilde yolunu bulup kalkıyorum. Eğer buna yeterlilik gözüyle bakabilseydim yeterli olduğumu düşünebilirdim. Ama bu gerçekten yeterlilikse bile ben bunu böyle göremiyorum önümdeki dev örnekten dolayı 😀

En Az 35.000 Dakika Müzik Dinlemek

Bir yana dursun, bunu yazdığımdan beri doğru düzgün müzik dinleyebildiğimi bile düşünmüyorum. Eskiden müzik bana güvenli alan sağlardı. Düşüncelerimi susturabildiğim bir araçtı. Ama ne yazık ki artık o da işe yaramıyor. İşime yarayabildiği tek yer uyanık kalmak. Bazen çok bitkin hissettiğimde veya odaklanma problemi yaşadığımda trafikte sorun yaşamamak için ayık durmaya ihtiyacım var ve bunu en iyi yapan şey hala müzikler. Bunun dışında herhangi bir zaman diliminde dinlediğim müzik hiçbir işe yaramıyor.

3 Farklı Şehri Keşfetmek

Çok yeri dolaşıp hiçbir yere gidememek tam olarak bu işte. Bu yüzden Tekirdağ’dan Tekirdağ’a kadar tüm şehirleri (1) gezmiş bulundum. 3 Şehire gitmek değil 3 farklı şehire gitmekti hedefim o da olmadı zaten. Ama Edirne, Keşan, Malkara, Kumbağ, Süleymanpaşa, Çorlu, Marmaraereğlisi, Yeniçiftlik, Yenice, Marmaracık, Ulaş, Vakıflar, Velimeşe, Veliköy, Çerkezköy, Saray… Bütün avrupayı dört döndüm 😀

Arkadaşlıklarımla ilgili kendimi netleştirmek ve çizgiler çizebilmek

Başarılı olan ilk maddemiz oldu 😀 Çünkü her ne kadar net bir yapım olsa da arkadaşlarıma karşı fazla çizgisiz bir insandım ama karım sayesinde bunu aşabildim. Hala yakın arkadaşlarımla çoğu kişiden daha belirsiz çizgiler yaşıyor olsak da daha belirgin tavırlar koyabildiğimi ve dur diyebildiğimi görüyorum. Bu, hayatımda iyi gördüğüm gelişimlerden biri.

10kg vermek

Konusunda da o zamandan beri başarılı olamadım ama bu yaz bunu başarabileceğime inanıyorum çünkü düğünüm var ve birkaç hafta önce gayet kararlı bir diyet ve spor programıyla hayatıma devam edebiliyordum ta ki sevgilim beni ziyarete gelene kadar. Sonra diyet miyet hak getire. Ama tekrar bağlanacağım ve gerçek bir dönüşüm sürecine gireceğim. Bu süreç kilo vermek – epilasyona gitmek – dövme yaptırmak olarak devam edecek. Yıllardır yapmayı ertelediklerimi zamanla yapacağım.

En Az 5 Yabancı ve 2 Türk Dizisi Bitirmek

Bunu da yapamadım kitap okumakla aynı sebepten bilmediğim şeyler izlerken sorun yaşıyorum. Bana nostaljik gelen, çocukluğumdan kalma Yu-Gi-Oh izlemeye başladım fakat bu da yeni sayılmaz işte 😀 Bir tek yerli olarak Gaddar‘ı ve yabancı olarak Shadow Hunters‘ı bitirebildim geri kalan hiçbir diziyi izleyemedim 😀

Bunlar dışında askere gitmek, freelancer olarak işler almak, mobil uygulama yayınlamak, sevgilimle tatile çıkmak, daha sık blog yazmak gibi hedeflerim de gerçekleşmedi. Hepsi geleceği beklemek zorunda 😀

Şimdi olanlara geçelim mi? Sıkılmadan buraya kadar gelebildiysen beni gerçekten çok etkilediğini söylemeliyim 😀 Sabırla okuyorsan sabırla yazmaya devam ediyorum. Bir tek kişi bile okuyacaksa onun için yani senin için yazmaya değer 😀

Dostum, Kardeşim, Evladım Pars’ı Uğurladık 🥺

Aranızda tüylü dostu olan varsa iyi bilir ki böyle bir ihtimali düşünmek bile ağır gelir. Genelde düşünmemeyi tercih ederiz. Ben de düşünmedim. Hiç eve girdiğimde şişkomu görmeyeceğimi düşünmedim yıllar boyunca. Çok uzun zamandır beraberdik ve birlikte çok güzel günler geçirdik.

Umarım ona verebildiğimiz sevgiden ve hayattan memnun olarak ayrılmıştır aramızdan.

Uzun zamandır herhangi bir konuda bu kadar zor durumda kaldığımı hatırlamıyorum.

O an gelen sıkışmışlık hissi, öyle durmayı yakıştıramama, her ne kadar uzun ve sağlıklı yaşamış olsa da ona gerektiği gibi davranamamışlık hissi ve çok daha fazlası. Benim alışık olduğum bir mutsuzluk değildi bu. Umarım düşmanım bile böyle hissetmez bir gün.

Az önce de diğer yazıyı okurken gördüm, bir önceki yazıda “anacımın tüylü çocukları anne ve baba oldu” demişim. İşte o baba Pars’tı. Yeni ve ufak bir sürünün alfası, lideri. Hala çocuklar onun adını duyduğu zaman bir duraksar. Bahçeye çıktıklarında bahçesine bakarlar. Hem mükemmel bir dost hem de gerçek bir aile reisi 😀 Şimdi Güneş, Odin, Hera, Aşil, Ares, Venüs ve Lion onun bize emanetleri. Her biri onun geçmişteki bir halini yansıtıyor ve her birinin davranışlarında, tavırlarında, fiziksel özelliklerinde Pars yaşıyor.

İşimden Tekrar Ayrılıp Geri Döndüm

Yine çöken mental ile Antalya’dan döndükten birkaç ay sonra saçma bir şekilde kendi işimden ayrılıp kendime yeni bir yol çizmek istedim. Sevdiğim işi yapmak istiyordum. Grafik tasarım veya bilgisayarla ilgili herhangi bir sektörde çalışmak istiyordum. İşten ayrıldıktan sonra yeni iş bulana kadar ilk olarak garsonluk işi buldum.

Çünkü kendi işime devam edemezdim. Belimde çok ciddi bir rahatsızlık olduğunu gördük ve mesleğe devam etmek hayatımdan çok şeyi götürecek korkusu yaşadım. Çünkü fıtığın eşiğindeydim ve aynı anda 3 fıtık atacaktı. Bu yüzden farklı iş yaparken iş aramayı daha doğru buldum.

Çalıştığım yerde gececiydim ve birkaç serseri it kopuktan oluşan, gayet sarhoş ve haplanmış 6-7 kişilik bir tayfayla ters düşüp kendilerinden akşam vakti güzel bir dayak yedim 😀 Bunun ardından da hukuksal süreci başlatıp kendi işim olan kürkçü dükkanına geri döndüm. Bu sefer masa ve direksiyon başı işe geçiş olarak konuştuk 😀 Çoğunlukla da öyle gerçekten.

Bu dönüşle birlikte 1 ay sonra ayrı evimden de çıktım ve aile evime geri döndüm.

Nişanlandım

7 Eylül 2024’te kız isteme ve nişan merasimimiz oldu. Sabah kızı istedik akşam nişan kutlaması yaptık. Gayet eğlenceliydi ve farklı şehirlerde de yaşasa bizi yalnız bırakmayan bazı arkadaşlarımız oldu bu da günümüze güzellikler kattı. Hem insanlar için olan değerimizi hem de onların bizdeki yerini bir kez daha anladık

Ev Tuttuk, Eşyalarımızı Aldık, Düğün Detayları Belli Oldu

Hem gereksiz yere herkesin bilmemesi için hem de daha davetiye çıkmadığı için düğün detaylarını veremiyorum ama düğün yerim günüm her şeyim belli oldu. Eğer bunu okuyup ´hani benim davetiyem´diyorsanız hala davetiye çıkmadı 😀 Eğer davetiye göndereceğim biriysen zaten yakın zamanda gönderirim endişelenme 🙂

Ve gayet güzel bir ev tuttuk, hanımın istediği gibi eşyalar aldık gayet mutlu bir yuvaya yelken açtık 🙂 Biz tamamız artık düğüne hazırız gün sayıyoruz. Hepinize böyle mutluluklar dileyip yazımı noktalıyorum, en kısa sürede tekrar yazabilmek umuduyla gidiyorum 😀

Keyifle kalın!