Geçen seneden beri taslak yazıp yazıp yarım bıraktığım bloguma tekrar bir yazı denemesiyle bir selam veriyorum, umarım bu yazı da taslak olarak bir kenarda durmaz 😀 Bu yıla girerken ne yeni yıl yazısı ne hedeflerim yazısı hiçbir şey giremedim. Artık yazmak mı üşendiriyor vakit mi bulamıyorum ben de farkında değilim. Aslında vaktim yok diyorum ama uzaktan bakınca da vaktim bunun için yok değil. Zaman yönetimi konusunda kendimi eğitmem gerektiğini görüyorum 😀

Her yıl olduğu gibi klasik bir Türkiye yılı oluyor. Yine millet olarak yeri geldiğinde birlikte üzüldüğümüz yeri geldiğinde birlikte sevindiğimiz ve yeri geldiğinde birbirimizle savaştığımız bir yıl oluyor maşallah çizgimizi hiç bozmuyoruz bu konularda. Her sene belli dönemlerde bazı olayları hatırlayıp ”ulan bunu biz bu sene mi yaşadık” veya ”bunu da mı yaşadık” gibi klasik soruları kendimize yöneltmeden edemiyoruz 😀

Bu sene de neler oldu neleri takip etmekte zorlandık artık onları bir listeleyelim istedim çünkü normalde yıl sonlarında yapmayı severim ama daha şimdiden bunca şey varken yılın sonuna bu kadar yük bindirmemek gerektiğini düşündüm 😀

21 Ocak – Grand Kartal Otel Yangını

İçlerinde yangından kaçmak için pencereden atlayanların da bulunduğu, 1i ağır olmak üzere 51 kişi yaralanırken 36sı çocuk olan 78 kişinin hayatını kaybettiği grand ihmal otelde gözleri göre göre insanları ölüme ittiler. Daha öncesinde gerekli yorumların yapıldığı ve ilgili konuda çözüleceği iddia edilen soruların sorulduğu katliam otelinde olması en muhtemel şey olan yangın felaketi meydana geldi.

Yine ihmaller üzerine sövdük, ihmallere göz yumanlar için akla hayale yatkınlığı zor kelimeler kullandık fakat yine de sonuç olarak ailesini ödüllendirmek isteyenler ailelerinden oldu. Bizim ise tek yapabildiğimiz arkalarından yas ilan edip bayrakları yarıya çekmek oldu. Bunun dışında da TFF saygı duruşu ve siyah bant ile kendi yapabileceği anma hareketlerini gerçekleştirdi. Ancak ne bayrağı yarıya çekmek ne de siyah bant takmak Türkiye’de bir sonraki ihlal katliamını önlemeyecek bunu da biliyoruz.

21 Ocak – Ümit Özdağ’ın Hukuksuzlukla Mücadelesi Başladı

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 19 Ocak 2025 tarihinde Antalya’da partisinin il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik ifadeleri nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatıldı. 20 Ocak’ta Ankara’da gözaltına alınan Özdağ, İstanbul’a getirildi ve 21 Ocak’ta “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçlamasıyla tutuklandı. Demek ki canımız istediğinde gayet hızlıyız bazı konularda. Ama birazdan hızlı olmayan bazı şeyler göreceksiniz 🙂

“Hiçbir Haçlı Seferi Türk milletini Deist, Ateist, Hristiyan yapamamıştır. Erdoğan döneminde Türk milletinin geniş kesimleri Allah’la aldatanlardan dolayı dinlerinden soğumaya başladılar ve Erdoğan döneminde deist, ateist oranı yüzde 16’yı aştı.” – Ümit ÖZDAĞ

Aslında tek bir yanlışı olduğunu düşünmesem de birileri bunu düşünerek ve bunu öne sürerek kendisinin özgürlüğüne ket vurmuş durumda. Kendilerinin döneminde müslüman olarak doğup deist olarak yaşantıma devam ettiğimi düşünürsem haklılık payı çok yüksek diyebilirim 🙂

31 Ocak – Beş Teğmen, Bir Yemin, Sarsılmaz Bir Direniş!

Yurdun asil evlatlarından Ebru Eroğlu, İzzet Talip Akarsu, Serhat Gündar, Deniz Demirtaş ve Batuhan Gazi Kılıç’ın bu ülkenin tek gerçek kahramanını “yemin töreninden sonra” anmaları kimilerinin zoruna gitti, ki bu cümleler birinin özellikle zoruna gidiyorsa ya haindir ya puşttur aklıma başka senaryo gelmedi.

Teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedikten sonra tekrarladığı yeminin sözleri şöyle:

“Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene!”

Bu gençler her kimin zoruna gittiyse o kendi namusuna yakınsın bu arkadaşların hepsinin alnı ak başı dik ve onurlu birer Türk genci hepsi. Helaliniz var yavru kurtlar 🙂

Biraz Anlatımsız Üst Üste

Şimdi wikipedia’dan olmuş olaylar listesine bakarken arka arkaya gördüğüm şeyler yaşanırken dikkatimi çekmemişti de şöyle uzaktan bakınca gayet ilgi çekici aslında. Enteresan bir süreç geçirilmiş ona bir bakalım:

  • 5 Şubat
    • İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında 7 yıl 4 ay hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.
    • Suriye’de geçiş dönemi başkanı ilan edilen Ahmed eş-Şera, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak Ankara’ya resmi ziyaret düzenledi.
  • 14 Şubat – TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında soruşturma başlatıldı.
  • 15 Şubat – DEM Parti yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atandı.
  • 24 Şubat – DEM Parti yönetimindeki Kağızman Belediyesi’ne kayyum atandı.
  • 27 Şubat – Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler gözaltına alındı.
  • 1 Mart – Zorlu Holding CEO’su Cem Köksal gözaltına alındı ve ardından istifa etti.
  • 14 Mart – Flash TV ve Pozitifbank’a el konuldu, sahibi Erkan Kork gözaltına alındı.
  • 18 Mart – İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması iptal edildi.

O atandı bu alındı buna bu yapıldı vs. ne çok icraat var. Resmen Türkiye Yüzyılı işte icraat yönetimi budur arkadaşlar öğrenin bunları. Herkes konuşur onlar yapar. Kimilerine göre de dolar 10 liraya kadar çıkacaktı değil mi reisim hepsi boş yapıyor.

1 Mart – PKK Ateşkes İlanı

İmralı’daki bebek katiline “kurucu önder” diyen bazı rezil siyasiler ile görüşmeler yapılmış, ülkemin meclisine kadar girmiş bir partinin aracılığıyla sonuçlanmış ve ateşkes ilan edilmiş. Ya hani binlerce şehiti hiçe sayıp kurucu önder diyebilecek boklu ağzı kendinde gördün kimse bir şey demedi de utanmadan meclise gelsin konuşsun demeye nasıl cüret edebildin be ar onur yoksunu! Meclise bizim partimizden gelsin diyenleri saymıyorum bile bak o bile başlı başına birçok şeyin sebebi de hala siyaset yapabiliyor olmaları çok enteresan.

Siz bir grup o*spu çocuğunu dağıttınız da o dağılanlar başka o*spu çocuklarının arasına katılacak, sana silah sıkmayacak mı sandın? 40 yılda 1 tanesini halletiniz bi 40 yıl da diğerlerinden biriyle uğraşırsınız memlekette ter*ristten fazla ne var? Birazı dışarda birazı okulda parkta bahçede devlet dairesinde hatta epey bir kalabalık kısmı da mecliste. Her yerde 🙂

19 Mart – Başta İmamoğlu olmak üzere alayı yolsuzluk soruşturmasından içerde

Bakın arkadaşlar ben bu ülkede artık “aaa bu yolsuzluk yapmış” “aaa şuna bak yolsuzluk yapıyormuş” cümlelerine değil de “aaa bakın bu yapmıyormuş” denmesine şaşıran kitlenin tam ortasındayım. Şimdi bu abimiz de dahil herhangi bir belediye başkanının görevini Yazıcıoğlu standartlarında yaptığına inanan varsa elimde zaten çok güzel köprüler var ilgisine sunulur.

Sanılmasın ki ben yolsuzluk yapılmasını savunan veya Ekrem İmamoğlu da yapıversin nolcak diyen biriyim. İmamoğlu’nun yaptığı ne kadar suçsa bildiğimiz bazı şeyler de o kadar suç ama işte öyle bir ülkedeyiz ki o değilsen ondan olacaksın. Ondan da değilsen suçlu suçsuz zaten fark etmez. Hadi İmamoğlu İBB’den çaldı çırptı da seçim zamanı tespihini satan Ümit Özdağ ne yaptı be kardeşim adam altı üstü doğruları konuştu 😀

Velhasıl kelam hem Ümit Özdağ hem Ekrem İmamoğlu hem de katil dostu terör yoldaşı Selahattin Demirtaş içerde şu an. Yan gelip yatıyorlar kardeşim ne bir yol yaptırmak var ne bir seçim propagandası ne bir miting böyle olmuyor arkadaşlar bakın reis hala icraat kovalıyor azcık örnek alın öyle yok içerdeyiz keyifler gıcır siz o adamın halinden anlar mısınız eeeey kim sayacak o kadar parayı

Bunun yanında bir de aktroller var ki sormayın. Düne kadar 128 milyar 200 milyar dolarlardan bahsedince e öyle e böyle diye kem küm eden kanıtla diyen kesim şimdi gelmiş ee 560 milyar tl nerde o zaman diyor. Ya be a*cık hadi onunla onu mukayese ediyoruz madem, o zaman 14.750.000.000$ vs 128.000.000.000 kıyaslaması yapılması lazım yine sizin matematik kurtarmıyor neyin karşısına neyi servis ediyorsun 😀 ha bu arada 128 en çok muhabbeti yapılan. Sırf 128 muhabbeti dönerken bi 128 daha gitmiştir de neyse sırf onu baz alalım biz 🙂

Siyaset bir yana, iğrenç bir dönemden geçtik o süreçte. Polisine saldıran vatandaşı da gördük vatandaşına saldıran polisi de gördük bunu sırf keyfi yapanları da gördük iki taraftan da nefret ettiklerimiz oldu. Darbe akşamı bu kadar zorluk yaşanmamıştır adım gibi eminim. Çünkü o kaskın arkasındakiler karşısındaki çocukların abileri ablaları babaları amcaları halaları teyzeleri. İlla akraba akrabayla karşı karşıya gelmek zorunda diye hayal etmeyin bunu. Ankaradaki polis amcanın yeğeni istanbuldaki eylemde başka birinin polis amcasına babasına karşı duruyor. İzmir’de gençlere vuran polisin oğlu İstanbul’da bir başka polisten dayak yiyordur bu böyle gider bin türlü senaryo bin türlü hikaye ama hiçbirinin bir önemi yok. O joplar havaya kalktıysa o biber gazı sıkıldıysa o taşlar polise atıldıysa birçok şey zaten anlamını yitiriyor.

İçeri alınan gençler de cabası! Bu adamlar kimsenin namusuna göz diktiği için, kimseyi öldürdüğü için içerde değillerdi. Baş kaldırdıkları için içerdelerdi işte ben de buna karşıyım. Savundukları kişi benim savunduğum biri değil ama bu gençler en doğal hakkını yaşıyordu. Kötü yönetime dur demeye çalışıyordu. Türkiye olarak en büyük sorunumuz da zaten bu. Yanlışı düzeltmektense doğruyu susturmayı tercih ediyoruz.

Bakın sonraki kısmı yine özet niteliğinde atlıyorum:

  • 19 Mart
    • İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve İBB Başkanı Danışmanı Murat Ongun’un da aralarında olduğu 84 kişi yolsuzluk ve terör soruşturması kapsamında gözaltına alındı.
    • Gazeteci İsmail Saymaz Gezi soruşturması kapsamında gözaltına alındı.
    • İstanbul genelinde 19-23 Mart tarihleri arasında eylem yasağı getirildi.
    • Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Türkiye genelinde protesto gösterileri başladı.
  • 21 Mart – İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, yönetimiyle beraber görevden uzaklaştırıldı.
  • 23 Mart
    • İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tutuklandı.
    • CHP, Cumhurbaşkanlığı ön seçimi yaptı.
    • Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan tutuklandı.
    • CHP yönetimindeki Şişli Belediyesi’ne kayyum atandı.
  • 26 Mart
    • İBB başkan vekili Nuri Aslan oldu.
    • Beylikdüzü Belediyesi başkan vekili Önder Serkan Çebi oldu.
    • 29 Mart – Maltepe’de CHP tarafından Ekrem İmamoğlu’na Özgürlük Mitingi yapıldı.
    • 2 Nisan – Ülke çapında bir günlük genel ekonomik boykot yapıldı.
    • 6 Nisan – Cumhuriyet Halk Partisi 21. Olağanüstü Kurultayı’na tek aday olarak giren Özgür Özel yeniden genel başkan seçildi
    • 26 Nisan – İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonda ikinci dalga kapsamında İSKİ Genel Müdürü ve İBB Genel Sekreter Yardımcısının da aralarında bulunduğu 47 kişi gözaltına alındı.
    • 8 Mayıs – Ekrem İmamoğlu’nun Twitter (X) hesabı Türkiye’de erişime kapandı.

Böyle işte simülasyon gibi ülkede yaşıyoruz desek yeridir. İyi sabrediyoruz aslında bazı şeylere 😀 Bakın aralarda bir şeyler daha vardı da yazmakla uğraşasım gelmedi. Zaten bu yazıyı yazma sürecim ilk maddeyle 2. madde arasına 1 ay atmakla uzadı. Sonrasında da her maddeden sonra “bu ülkenin derdi bitmez a……..” deyip bi sigara yakıp yatağa uzanmakla devam etti. Bir haftadır yazıyı yazıyorum her madde enerjimi bambaşka sömürüyor öyle söyleyeyim 😀

Şimdi bu enerji sömüren yazıyı noktalayıp daha eğlenceli bir şeyler bulup yazmak istiyorum gerçekten beynim bulandı es geçip yazmadığım maddeleri de düşündükçe laik atakla sinir atak karışımı geçiriyorum 😀

Yeni milenyumun ilk nisan ayının 21. gününde Trakya'nın kalbi Çorlu'da gelmişim dünyaya. Şimdi hala doğduğum yerdeyim. Araya çok şehirler girdi ama ben yine kendi topraklarımda kaldım :) Şimdi kendi işim olan karotçuluğu sürdürüyor,…

2 Yorum

  1. RpC says:

    Yazının bazı bölümleri tartışmaya açık olsa da bazı bölümleri tartışmasızdır. Ancak bu yılın en dramatik olaylarından biri “hayvan katliamları” Buda siyasi bir konu .. Ayrıca iklim kanunu-karbon ayak izi konuları da ciddi can sıkıcı ve yine siyasi ve dahi toplumsal bir konu. Bunların dışında yazıyı okumak keyifliydi emeğine sağlık “Bages”

    • Bages says:

      Hayvan katliamlarını ve kadın cinayetlerini anlatmaya birçok blog yazısı gerekiyor, ki daha önce sırf bunları konu edindiğim yazılar olsa da burda gündeme yetişemiyorsam o konularda cinayet sayısına yetişemiyorum. Zaten hayvan katliamıyla ilgili bir konuda hukuksal olarak bir süreçteyim biliyorsun 🙂 Ben yazmaya devam ederim de milyonlarca kez okunsa bile hiçbir faydası olmayacak sadece içimi dökmüş olacağım. Kadın cinayetleri yazısında sadece birkaç ayda katledilmiş o kadar kadın vardı ki isimlerini toplamak başlı başına bir süre aldı. Hayvan katliamlarında da tekli canilikleri bir kenara bırakalım toplu katliamları bile derlemeye yine bir süre lazım. Bu ülke böyle bir ülke 🙂

Yanıtla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir