Elveda “Yalçın Baba” 💔

Mevsimlerden sonbaharı karşıladık dün. Sonbahar’ın temsilcisi nedir? Yaprak döken ağaçlardır. Ne yazık ki sanat ağacı bugün de bir yaprağını döktü. Yani sonbahar, insanı mutlu eden bir depresifliği, yani dengesizliğini hissettirse de yaprak dökmek demektir. Bazen neyin ne olduğunu duyguların önüne koyarak görmek gerekir. 

Sonbahar size yalnızlık, hüzün, huzur, keyif veya binlerce farklı şekilde gelebilir. Ama günün sonunda kayıptır sonbahar. Solmak ve küllerinden doğmak üzere yok olmaktır.

Aslında dün bir sonbaharı selamlama yazısı yazacaktım fakat blogda kullandığı eklentiler birbiriyle çakıştığı için metin editörü eklentisi kafayı yedi yazı yazamadım. Bir de klavyem cortluyor sanırım bilgisayarı göndermem gerekiyor falan fistan can sıkan durumlar var anlayacağınız.

Ama bugünün konusu ne sonbahar ne de benim antin kuntin dertlerim. Bugün Türk Tiyatrosu her geçen gün olduğu gibi, dün yine son ustalarından birini kaybetti. Son diyorum çünkü ülkemizde sanatın ilerlediğine zerre inancım yok. Sanatın hiçbir dalında gelişme olduğunu düşünmüyorum. Bu, istatistiksel veya nesnel bir yargı değil. Yani yarın Eurovision’da birinci de olabiliriz. Bu sanatın geliştiği anlamına gelmez benim gözümde.

Bugün verdiğimiz kayıp, yakın zamanda Behzat Ç. dizisinde izlediğim Yalçın Baba rolündeki Nusret Çetinel. Ve daha iki gün önce Ferhan Şensoy’u uğurladık ebediyete. Henüz onun etkisi geçmeden Nusret Çetinel’i de uğurladık. Üst üste gelen kayıplar insana boğucu bir hüzün aşılıyor. Ama yanlış anlaşılmasın, insanların ölmesi değil üzüldüğüm. Harika yeteneklerin ölmesi. 

Rasim Öztekin’i kaybettik daha bu mart ayında. Yani ilkbaharda. Ustasını, Ferhan Şensoy’u da sonbaharda verdik toprağa. Mevsimlere çok takıntım yoktur aslında ama daha yeni sonbaharı ve yazacaklarımı düşünürken bunların olması beni biraz etkiledi sanırım.

Nusret Çetinel Kimdir?

1952 yılında Ankara’da dünyaya gelen Nusret Çetinel, lise eğitimini tamamladıktan sonra, 1969 yılında Ankara Devlet Konservatuvarına girdi. Konservatuvara başlamasıyla birlikte hem devlet tiyatrosunda hem de özel tiyatrolarda oynamaya başladı ve 2011 yılında Devlet Tiyatroları’ndan emekli oldu. 1976 yılında TRT televizyonunda dublaj sanatçısı olarak çalışmaya başlayan Nusret Çetinel, seslendirdiği kararkterler ile hafızalarda yer etti.

Polis Akademisi filminde “Leslie Barbara” karakteri Taş Devri’ndeki Fred Çakmaktaş karakteri, Heidi isimli çizgi filminde Heidi karakterinin büyükbabası Nusret Çetinel’in seslendirdiği karakterler arasında yer aldı. TRT’nin uzun soluklu yapımlarından olan “Bizim Evin Halleri” dizisinde “Şadan Ulusoy” karakterini canlandıran Nusret Çetinel, sonrasında aynı anda 4 farklı dizide, 4 farklı karakterleri oynayarak kırılması zor bir rekora imza attı.

Televizyon izleyicileri Muhteşem Yüzyıl dizisinin Lala Kasım, Behzat Ç. dizisinde Harun’un babası İzmir Çetesi’nde ise varlıklı Kasım Bey Tek Türkiye dizisinde ise Reşit Ağa ile 4 farklı rolde izledi. Birçok film ve dizide rol alan, ayrıca birçok film için seslendirme çalışmaları yapan Nusret Çetinel, 2017 yılında ekranlara gelen İsimsizler dizisi oyuncu kadrosunda da rol aldı. 2019’da ekranlara gelen Aşk Ağlatır dizisinde Hikmet karakterini canlandırdı. 2021’de rol aldığı Mavera dizisinde Halife Müsterşid rolünde oynadı.

Yer Aldığı Yapımlar

Nusret Çetinel Vefatı

Nusret Çetinel, 1 yıldır kanser tedavisi gördüğü hastanede 69 yaşında hayata veda etti. Haberi Oyuncular Sendikası duyurdu. Sendikanın Twitter hesabından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Meslektaşımız Nusret Çetinel hayatını kaybetti. Çok üzgünüz. Tüm sevenlerine sabır diliyoruz. Başımız sağ olsun.”

Ve son. Her sanatçımızın arkasından bir anlık duygulandıktan sonra yine unutmaya hazır ve nazırız. Bir mevsim için sanat yeterince yaprak döktü diye düşünüyorum. Umarım fazlasıyla sınanmayız.