- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evet, ne? Bir önceki yazıda “bu gece 2 hatta yetiştirebilirsem 3 yazı yazacağım” mı dedim? Bence yanlış hatırlıyorsunuz. Ben öyle bir şey demiş olamam! Demek isterdim ama maalesef kendim ettim kendim yapmadım.
Yapmadım ama bi’ sorun neden yapmadım? Sorduğunuzu varsayarak söylüyorum: çünkü üşendim. İlk önce yavaş bir siteye yazı yazmaya üşendim. Evet, birkaç kişinin bile zar zor girdiği bu blog AŞIRI DERECEDE YAVAŞTI VE BU BENİM SİNİRİMİ ÇOK BOZUYORDU!
Bu yüzden bionluk adlı site üzerinden bir uzman ile ufak bir çalışma yaptık ve basit tabirle %60’ı geçmeyen hız verileri +85% ve üzerine hatta zaman zaman %99 olacak şekle geldi. Bu durum beni hayli memnun etti etmesine fakat yine yazı yazamadım, neden? Çünkü bu sefer de oyunlar engel oldu.
Bu miskinliği atabileceğime dair bir ufak inanç var içimde hala. Neyse bunları geçersek eğer, bugünün konusuna gelebiliriz. Bugün yine benim “müzik” listelerimden biri var. Kategorize edebileceğimi düşünmedim o yüzden geçen ay en çok dinlediğim şarkıları listelemekten sıkılana kadar yazmayı düşünüyorum.
Ee, hazırsak geçelim o zaman. Yazma işini pek beceremiyor olabilirim ama müzik zevkime güveniyorum. Aslında kendi açımdan güveniyorum, çoğu kişi ne tepki verir bilmiyorum.
NOT: Hasan, kardeşim ilk şarkıyı direkt atlayabilirsin 😉
Dünyanın En Güzel Kızı
Mavi Gri
Dünyanın en güzel kızı, hem kalpsiz hem kalp hırsızı… Herkesin “en güzel kızı” başkadır. Kimininki kalpsizdir kimininkinin kalbi uç bucak bilmez ama sevdiğini her köşesinden gösterecek kadar ışıl ışıldır. Keşke ikincisi olsaydı 🙂 Geçen ay en çok bu şarkıyı dinledim.
Yastık
Ece Seçkin
Aslında bu şarkıyı özel olarak dinlemiyordum en başta. Birçok yerde çaldığını duydum ve merak edip dinlediğimde de sardı. Sözleri de biraz mazideki bages gibi geldi 🙂
Elveda Deme Bana
Ercan Demirel
Bunu sırf geçen ay değil, son 3 aydır çok fazla dinliyorum. Evet çok eski ve ergence gelebilir ama şarkı resmen içime içime işliyor. Ki yakınlarım sözlere bakarsa nedenini de anlayacaktır 🙂 Bilmiyorum nedenli dinlemeye başladım ama artık nedenli nedensiz sürekli bu şarkıyı açarken buluyorum kendimi.
Dönence
Barış Manço
Simsiyah gecenin koynundayım “yapayalnız”. Uzaklarda bir yerlerde güneşler doğuyor… Nerde neler olduğunu biliyorum da burada olmadığına adım gibi eminim 🙂 Bunu yıllardır dinlerim yıllarca da dinleyeceğim. Hayatımın her evresinde bu şarkıya ihtiyaç duydum şimdiye dek. Yalnızlığın her evresinde, hem başında hem de dayanılmaz derecede sonunda…
Evet, tamam, sıkıldım. Yazmaktan değil de şarkıları tekrar dinleyip aynı duygulara girmekten. Zaten uyumadan önce, oyun oynarken, bir şeyler okurken, yürürken kısaca hemen hemen her an müzik dinliyorum ve her an hemen hemen bunları dinliyorum. Biraz daha devam edebilirdim ama devamı içimi çok daraltıyor.
Sadece dinlemekten ayrı olarak dinlediğimi dillendirme kısmı da olduğu için neden dinlediğimi hatırlıyorum daha fazla. Dalıp gidemiyorum anbean müziğin içindeyim. Yani daha nasıl tarif edebilirim bilmiyorum ama çıkamayacağını bile bile gardiyanlara seslenen mahkumlar gibi diyebilirim. O yüzden bu yazı burda biter, bu yazar karanlığına döner…
1 Yorum
Bende “Dünyanın En Güzel Kızı” parçasına sarmıştım. Nitekim 1 hafta boyunca sürekli dinlediğim için bıkmış bulunmaktayım. 🙂